Pek tabii ki herkes aynı şekilde tepki vermeyecek bu değişikliklere. Bazıları krizler karşısında korku ve depresyona düşecek, kaos içerisinde sürükleniyormuş hissedecek. Hatta sert ve agresif tepkiler verecek, başkaları üzerinde de stres yaratacaklar. Bazılarıysa kendilerini bu paradigma değişikliklerine adapte edecekler. Yeni düşünce şekline ve yeni bilince yer açacaklar. Kalıplarını kırmayı ve zihinlerini önyargılardan bağımsızlaştırmayı başaracaklar.
Bu yıl gerçekleşecek iki güneş tutulmasından birincisi İkizler burcunun ilk derecesinde gerçekleşiyor ve Alcyone yıldızıyla birleşiyor. İşte bu tutulma acımasız yargılarımızı tetikleyecek. Bazılarımızın daha fazla ön yargılı davranmasına yol açarken, bazılarımızın da ön yargılarını kırabilmesine imkan sağlayacak. Böylelikle yeni fikir ve görüşlere daha fazla açık olabileceğiz.
Ekonomik Dönüşüm Yılı
2012 yılı gezegen geçişleri, güneş ve ay tutulmaları astrolojik olarak bize ekonomik alanda streslerin öne çıkacağı bir yılda olacağımızı gösteriyor. 2012-2018 yılları arası ekonomik anlamda tam bir dönüşüm ve yeniden yapılanma zamanı olacak. Bu süreçte pek çok ülkede insanların ekonomik öncelikleri değişikliğe uğrayacak. Sosyal, politik, ekonomik alanda önemli düzenlemeler yapılacak, daha öncekinden farklı uygulamalar devreye girecek.
Son birkaç yıldır ifade ettiğim gibi kapitalizmin sonuna geldik ve bunu çok iyi anlayacağımız bir yıla giriyoruz. 2012-2013 yıllarında Boğa-Akrep burçlarında gerçekleşecek güneş ve ay tutulmaları, bu burçlarda hareket edecek Ay Düğümleri bize ekonomik alanda yeniden değerlendirme ve temel değerlerin dönüşümü zamanlarında olduğumuzu göstermekte.
5 Ekim 2012 tarihinde Satürn’ün Akrep burcuna geçişi sonrasında ülkeler arası ticaret eskisinden farklı olmaya başlayacak. Muhtemelen pek çok ülkenin katılımıyla gerçekleştirilecek zirveler, toplantılar organize edilecek, yeni ticaret anlaşmaları, yeni düzenlemeler yapılacak. Görünen o ki iş dünyasında dalgalanmalar, değişimler 2014 yılı sonlarından önce tamamlanamayacak. Ekonomik dönüşüm sürecinde 5 Ekim 2012-23 Aralık 2014 tarihleri arası özel önem taşıyor ve bu süreçte bankacılık sektöründe de önemli dönüşümlerin getireceği stresler yaşanabilir, ya da önemli dönüşümler stresler yaratabilir. Bu bağlamda 2012 yılı Kasım-Aralık ayları ve 2013 yılı Eylül-Ekim ayları en dikkat çekici tarihler olarak gözükmekte. Bu süreçte dünya genelinde bazı önemli bankaların batışına şahit olabiliriz.
1929 Yılıyla Benzerlikler
12 Haziran 2012 tarihinde finans genel göstergesi Jüpiter İkizler burcuna geçiş yapıyor. Klasik astrolojide Jüpiter İkizler burcunda zarar görmektedir, çünkü kendisine genişlemek için yeterli alanı bulamaz. Bu geçişi finans alanında zarar görme, zorlanma olarak görebiliriz. 1929 yılında Büyük Depresyon olarak nitelendirilen ekonomik stres döneminde de Jüpiter İkizler burcunda ilerlemekteydi. Ayrıca Güney Ay Düğümü de İkizler burcundaydı ve Ay Düğümlerinin burçlardaki döngüsü ekonomik iniş çıkışlarla çok ilgili gözükmektedir.
1929 yılında Uranüs şimdilerde olduğu gibi Koç burcunda ilerlemekteydi ve 2012-2013 yıllarında olacağı gibi o dönemde de Uranüs-Plüton arasındaki dik açının etkisi devam etmekteydi. Neptün Başak burcunun ilk derecelerindeydi ve şimdilerde Balık burcuna geçiş yapmakta olan Neptün yaz aylarında 29 Ekim 1929 tarihinde Kara Perşembe olarak da ifade edilen günde bulunduğu derecenin karşısından geçiyor olacak. Transit Satürn’ün Kara Perşembe astroloji haritasının Güneş derecesinin üzerine denk gelmesi ise 2012 Kasım sonlarında olacak. Bu tarihlerde Merkür Akrep burcunda geriliyor olacak ve Venüs de Akrep burcuna geçiş yapmış olacak. Özetlersek, 2012 yılı yaz aylarından itibaren, ama daha belirgin olarak Kasım 2012’den sonra 1929 yılı sonlarını andırır tablo oluşuyor gökyüzünde!
Avrupa ve Amerika
2012 yılında Avrupa’da pek çok ülkenin ekonomik alanda zorlanacağını öngörmek için ille de astroloji bilmeye gerek yok kuşkusuz. Yunanistan, İtalya, İspanya bunlardan ilk sırada olan ülkeler. Fransa astroloji haritası da benzer ekonomik stresler gösteriyor. Ekonomisinin sağlamlığıyla tanınan Almanya’nın dahi astroloji haritasında ekonomik stres sinyalleri gözlemlemek mümkün, özellikle de 2012 yılı sonbahar aylarında.
2012-2015 yılları arasında, ABD astrolojik haritasında Yengeç burcunda yerleşmiş olan gezegenler Plüton ve Uranüs’ten ardı ardına sert açılar alıyor olacaklar. Bu sert açıların en zorlayıcısı, 2014 ve 2015 yılları arasında gökyüzünde birbirleriyle doksan derecelik açı yapan Uranüs ve Plüton’un, ABD haritasının Güneş derecesine aynı derecede sert açılar oluşturacağı zamanlarda geliyor. Özellikle de 2014 yılında Terazi burcunda uzun zaman kalacak olan Mars’ın Uranüs-Plüton karesini tetikleyeceği aylar, idari, ekonomik, sosyal ve fiziksel açıdan oldukça zorlayıcı zamanlara işaret ediyor. ABD’nin eski gücünü korumasının çok zor olacağı zamanlar bunlar. 2014 yılı Nisan ayında streslerin çok zirvede olduğunu görüyoruz. O tarihteki hükümeti bile düşürebilecek türde gergin etkiler mevcut ABD astroloji haritası üzerinde…
Ekonomik gücün batıdan doğuya kayacağı bir sürece ilerliyoruz…
Ortadoğu Gergin
2012 yılı 24 Haziran’ında kesinleşecek ve 2015 yılı Mart ayına kadar çok etkin olacak Uranüs-Plüton dik açısı, çok önemli bir değişim-dönüşüm zamanından geçmekte olacağımızı gösteriyor.
Uranüs Plüton arasındaki sert açıların kutuplaştıran bir yönü vardır. Toplumun bir bölümü bir tarafa, diğer bölümü de diğer tarafa ilerleyebilir. Henüz tam olgunlaşamamış popüler akımların, oturmuş düzene karşı beklenmedik ve aceleci bir tehdit oluşturması söz konusu olabilir.
Uranüs’ün 2010 yılında Koç burcuna geçişi, bu aceleciliği ve düşünmeden girişim yapma cesaretini daha da alevlendirmeye başladı. Oğlak burcundaki Plüton mutlak baskı ve sosyal kontrolün sağlanması gayretlerini arttırabilir. Dolayısı ile birey ile düzen arasında bir çatışma-kargaşa ortaya çıkabilir. Koç burcundaki Uranüs isyankar ve reformist enerjisini daha güçlü bir şekilde ortaya koyacaktır. İhtilal enerjisi kolaylıkla kaosa dönüşebilir. Oğlak burcundaki Plüton ise devletin veya otoriteyi temsil eden odakların, gücü ve kontrolü elinde bulundurmak adına yeri geldiğinde gövde gösterisi yapan, isyankar çıkışların bastırılması ve kontrolün sağlanması için kurnazca entrikalara kalkışan, bastırmakta başarılı olamadığında da, şiddete yönelen bir enerji ortaya koymasını gösterebilir. 1929 buhranından sonra faşizmin yükselmesi gibi, bu süreçte de etnik farklılıklara dayalı ayrımcılığın ortaya çıktığı, din ve inanç ayrımcılığının giderek körüklendiği bir döneme girilebilir.
Yüzyıllardır hep tansiyon ve gerginliğin yüksek olduğu bir bölge dikkat çekmektedir: Ortadoğu!
2012 yılında Suriye, Filistin, Mısır, Tunus, Yemen, Afganistan, İsrail ve İran astroloji haritalarında stresli etkiler görülmekte. Ortadoğu’da sınırların yeniden çizilmek istendiği bir sürece ilerliyor olabiliriz…
Türkiye’ye Çok İş Düşecek
2012 yıllarını en az yıpranma ile atlatmamız, dağılmamamız, gereksiz kışkırtmalara kapılmamamız, diplomasiyi çok iyi idare etmemiz, uç noktalar arasındaki orta noktayı iyi tutmamız ve uluslar arası ilişkilerde dengede olmamız gerekiyor. Çünkü bu önemli geçiş sürecinde ülkemize büyük görevler düşmektedir.
2012 yılında Satürn’ün Akrep burcuna, Neptün’ün Balık hurcuna geçiş yapacak olması, Türkiye’nin bu önemli geçiş sürecinde ne denli büyük bir rol oynayacağının açık bir göstergesidir. 14 Kasım 2012’de gerçekleşecek tam Güneş tutulması, ülkemizin bu süreçte oynayacağı önemli rolün ortaya çıkacağını göstermektedir. Bu tutulma esnasında transit Satürn Güneş’imizin üzerinde olacak ve tutulma derecesi, haritamızdaki Venüs-Jüpiter orta noktası üzerine düşecektir. Bunlar, ülkemizin hem büyük sorumluluklar alacağı, hem de bu geçiş sürecini doğru yönlendirmek açısından önemli şans ve fırsatlar elde edeceğini göstermektedir.
Ülkemiz astroloji haritasının Tepe Noktası’ndaki Balık burcunun yöneticisi olan Neptün Balık burcuna 2012 yılında tam olarak geçiş yapacak olması, ülkemizin dış görüntüsünün çok daha mistik bir havaya bürünmesine, hümanist amaçlarla tam bir “bir”lik ve bütünlük sağlanmasına aracı olacağına işaret edebilir. Bunu zamanla daha çok göreceğiz ve deneyimleyeceğiz.
Her koşulda su elementi burçlarda bulunacak Satürn ve Neptün, astrolojik haritamızda su elementi burçlarda bulunan Büyük Üçgen açı kalıbını çalıştıracak, ülkemizin çok daha farklı bir noktaya gelmesine imkan tanıyacaktır. Ama bunu hak etmek için çok çalışmalı, kendi içimizde arınmalı, temizlenmeli, yeni bir aşamaya geçmek için gerekli bilinçsel dönüşümü gerçekleştirmeliyiz. Unutmayalım ki zorlu Uranüs ve Plüton’un zorlu transitleri, haritamızın Mars derecesi üzerinde etki yaratacaktır. 2013 yılı bu bağlamda Türkiye için çok kritik bir yıldır. Dünya barışına ve evrim sürecine katkıda bulunan mistik bir ülke mi olacağız, yoksa uluslararası büyük bir çatışmanın katalizörü mü olacağız? Seçimlerimiz, olayların nasıl gelişeceğini etkileyecektir.
Yurdumuz büyük evliyaların, bilgelerin, alimlerin yetiştiği mistik bir karakteristiğe sahiptir. Neptün’ün balık burcuna geçişiyle birlikte, yapacağımız en iyi iş, bu mistik karakteristiğimizi ortaya çıkartmak, insanlığın gelişmesine, bir an önce gerçek uygarlığa erişmesine hizmet etmektir. Kişisel kanımca ve araştırmalarıma göre ülkemiz, özellikle de İstanbul 2012 sürecinde ÖZEL önem ve anlam taşımaktadır.
İstanbul Çok Önemli!
Kadim astrologlarca İkizler burcunun ilk dekanındaki tutulmalar din adamları ve mezhepler arasında ihtilaf, ilahi kurallara itaatsizlik getirir. Tutulmanın Neptün ile dik açıda olması ve tutulma sonrasında gerçekleşecek Venüs geçişinin de İkizler burcuna düşüyor olması, inançların sorgulanması zamanlarında olacağımızı, kafaların karışık olacağını gösteriyor.
Dikkatimi çeken bir şey üzerinde düşünmeye devam ediyorum. Venüs geçişi esnasında, Venüs ve Güneş’in tam kavuşum yapacağı 15 derece İkizler İstanbul astroloji haritasının tam da Merkür-Mars kavuşumunun üzerine düşüyor. Bu da bana Venüs geçişinin bir şekilde İstanbul için önemli olduğunu gösteriyor. Sanki Venüs geçişi civarındaki günlerden itibaren (6 Haziran 2012) İstanbul’la ilgili birtakım bilgiler açığa çıkacak. Belki de İstanbul’un tarihi ile ilgili olacak bu bilemiyorum. Belki yazılı bir bilgi, belge bulunacak. Veya bu bilgi, belge İstanbul’da ortaya çıkacak. Belki de bu uzun bir süredir muhafaza edilen (Mars) bir belge (Merkür) olacak. Kamuoyunun ya da medyanın bilgisine sunulacak (İkizler burcu). Ya da tesadüfen (aslında tesadüf diye bir şey yok pek tabii ki) ortaya çıkacak, bulunacak. Bunlar sadece varsayım tabii. Sadece sesli düşünüyorum; aslında yazılı düşünüyorum demek daha doğru olacak sanırım J
Bu belki de eski uygarlıklardan kalan bir bilgi olacak. Çünkü 20 Mayıs’taki tutulma ve 6 Haziran’daki Venüs geçişi esnasında Satürn gezegeni Spica yıldızıyla kavuşumda. Satürn eski ve gelenekten gelen demektir. Kadimleri, ataları sembolize eder. Gökyüzündeki en muhteşem yıldızlardan biri olan Spica, binlerce ismi olan bereket tanrısı İsis ya da Meryem Ana’nın elinde tuttuğu başak demeti olarak nitelendirilir. Spica, bu tanrıçanın armağanını simgeler. Astrolog Bernadette Brady’e göre bir zamanlar bu armağan hasat bilgisi olarak kullanılırdı. Artık Spica tanrıçanın yeni bilgi lütfetmesini simgelemektedir. Sanki bize lütfedilen birtakım bilgilerin ortaya çıkma zamanları gelmiştir.
Yakın gelecekte İstanbul’umuz çok daha önemli hale gelecek. Burada her zaman çok değerli bilgiler paylaşılmıştır, ama önümüzdeki süreçte burada çok daha fazlası paylaşılacak.
Dikkat Çeken Tarihler
2012 yılında dünya genelinde ekonomik stresler doruğa varacak gibi gözüküyor. Astrolojik göstergeler 2012 yılı son çeyreğinin pek de rahat geçmeyeceği yönünde. Şüphesiz bu ekonomik streslerden ülkemiz de etkilenecek. Ama pek çok ülkeye nazaran daha az etkileneceğimizi ve hatta bazı fırsatlara açık olacağımızı düşünmek için astrolojik nedenlerimizi var.
Türkiye astroloji haritasının Güneş derecesi üzerine transit edecek Satürn, sonbahar aylarından itibaren ekonomi alanında daralmanın işaretçisi olabilir. Piyasada, borsada sınırlayıcı kurallar, yaptırımlar dikkat çekebilir. Tabii 2013 yılında Satürn’ün parasal şanslarımızı ifade eden Şans Noktası, Venüs ve Jüpiter dereceleri üzerinden geçiş yapacağı 2013 yılı da benzeri etkileri beraberinde getiriyor. Özellikle de bu gezegenlerin haritamızdaki Neptün gezegeniyle gergin açılarının tetikleneceği 2013 yılı sonları ve 2014 yılı başlarında ekonomik anlamda zorlanabiliriz.
Fakat 2013 yılı ikinci yarısında Jüpiter’in destekleyici açıları devreye giriyor ve hızlı bir toparlanma şansı veriyor. Bu dönemde, astroloji haritamızın önemli gezegenlerinin Neptün ve Plüton gezegenlerinden de uyumlu açılar alıyor olması, uluslararası platformda güçlü ve destekleyici etkilerin devrede olacağını gösteriyor. 2013 yılı ikinci yarısından itibaren Türkiye’nin önemli bir çıkış sürecine gireceğini düşünüyorum.
2012 yıl genelinde ağırlıklı olarak olumlu etkiler hakim gözüküyor. Uluslararası alamda dikkat çekeceğiz. Dünyada yaşanması beklenen ekonomik streslerle baş edebileceğiz.
2012 yılını aylara göre kısaca değerlendirirsek:
Ocak
Gergin bir ay. Şiddete yönelik etkiler var. Dikkat edilmesi gereken bir dönem, terör artabilir. Askeri operasyonların da dikkat çekeceği zamanlar. Sınırlarımız ve güvenlik konuları majör önem taşıyacak. Hemen yılbaşı sonrasındaki günler özellikle dikkat çekiyor! Ay ortalarında açık düşmanlıklara, rekabet ve çekilmeye açığız. Uluslararası davalar yüzünden stresler yaşanabilir.
Şubat
Destekleyici ve olumlu etkiler ağırlık tutuyor. Maneviyat ve dayanışma ön plana çıkıyor. Ay ortalarında finansal alanda olumlu etkiler devreye giriyor. 20’lerinde olumlu etkiler daha da artıyor. Ay sonlarında iç güvenlik konuları tekrar dikkat çekmeye başlıyor. Gerginlikler yaşanabilir.
Mart
Ayın başlarında gergin ve patlayıcı etkiler öne çıkıyor. Özgürleşme arzusu, başkaldırı ve isyan duyguları hakim olabilir. Protesto ve eylemler görülebilir. Askeri alanda hareketlilik söz konusu olabilir. Ayın ilk haftasından sonra toparlama var. Ekonomik alana olumlu yansıyor. Ay ortalarından itibaren uluslararası projelerde, ortaklaşa kararlarda, organizasyonlarda etkinlik kazanabiliriz. Güç destekleri alacağımız, bölgemizde gücümüzü arttıracağımız günlerdeyiz. 20’lerinden sonra bu etkiler daha da artıyor. Ekonomik alanda olumlu etkiler hakim.
Nisan
Her alanda gelişme yakalayabileceğimiz bir ay. Ayın ilk günlerinde uluslararası organizasyonlarda, ilmi ve bilimsel konularda başarı görülüyor. Yeni ve farklı fikirlere, görüşlere açık olacağımız günlerdeyiz. Ülkenin önemli pozisyonundaki yönetici figürleri uluslar arası platformda başarı elde edebilirler. Nisan ortalarında finansal alanda da olumlu etkiler daha da artıyor. Yeni fırsatlara açık olacağımız bir dönemdeyiz.
Mayıs
Geleceğe yönelik önemli karalar alınacak bir aydayız. Meclis çok aktif olacak gibi gözüküyor. Ayın başlarında nispeten olumlu etkiler hakim. Ama ay ortalarından itibaren şiddet ve gerginliğe yönelik etkiler dikkat çekiyor. Doğal afetlerin tetiklenebileceği bir dönem, dikkatli olunmalı. Özellikle de 20-21 Mayıs’taki güneş tutulması civarındaki günlerde. Askeri alanda da hareketli bir dönemdeyiz. Güvenlik güçlerine yönelik girişimlere karşı önlemci olunmalı!
Haziran
Çok önemli bir ay! 4 Haziran’da ay tutulması, 6 Haziran’da Venüs geçişi var ve 24 Haziran’da Uranüs-Plüton dik açısı kesinleşiyor. Yeni belgelerin, bilgilerin ve bulguların ortaya çıkacağı günlerdeyiz. BU dönemde iletişim trafiği çok hızlı akacak. İnandığımız değerler konusunda türbülans yaşayabiliriz, kafamız karışabilir. İç güvenlik konularında ve doğal afetler konusunda önlemci olunmalı. Ama sadece olumsuzluklardan bahsetmiyoruz, çok olumlu etkiler de var. Kolektif gelişim sürecimizde önem taşıyacak etkiler altında olacağız. Ekonomik açıdan ay ortalarında olumlu etkileniyoruz. Ay sonlarında da yine olumlu etkiler mevcut.
Temmuz
Gergin bir ay, özellikle de ayın başlarında halk ve halkın sağlığıyla ilgili konularda dikkatli olunmalı. Kadınlarla ilgili konularda bazı stresler yaşanabilir. Finansal açıdan ayın ilk kısmında olumlu etkiler hakim. Ayın ikinci yarısında iç gerginlikler ve stres riski hakim. Askeri alanda hareketlenme var. 20’li tarihler oldukça gergin gözüküyor. Terör ve şiddete yönelik eylemler konusunda önlemci olunmalı.
Ağustos
Oldukça gergin zamanlar. Geleceğe yönelik önemli kararları kesinleştirme zamanları. Liderlerle ilgili zorlanmalar, güç çekişmeleri ve rekabet söz konusu olabilir. Ayın ikinci yarısında yakın bölgemizle ilgili önemli kararlar, uygulamalar devreye girebilir. Ay sonlarında da gerek ekonomik, gerek politik alanda önemli kararlar ve girişimler dikkat çekiyor. Zorlanmalar olabilir. Lider ve yönetici konumundaki kişiler açısından zor ve stresli zamanlar.
Eylül
Ayın başlarında lider ve yönetici konumundaki kişiler açısından zor ve stresli zamanlardayız yine. Ay ortalarında şiddet ve gerginliğe yönelik etkiler var. Askeri alanda çok hareketli zamanlar. Güvenlik güçlerine önemli iş düşecek gibi görünüyor. Doğal afetler bağlamında da dikkatli olmak gerekiyor, özellikle de ayın 20’li tarihlerinde! Tüm bu zorlanma ve streslere rağmen ekonomik şartlarda büyük olumsuzluklar yok.
Ekim
Ekonomik bağlamda önemli kararlar alma zamanlarındayız. Ekonomik alanda önemli düzenlemeler yapılabilir, farklı uygulamalar devreye girebilir. Piyasalar ve borsayla ilgili alanlarda önemli yaptırımlar uygulanabilir. Ayın ilk yarısında olumlu etkiler hakim. Ama ay sonlarından itibaren stresler belirginleşiyor. Ayın son günlerinde iç güvenlikle ilgili stresler var. Terör ve şiddete yönelik etkiler, eylemler dikkat çekebilir. Önlemci olunmalı! Askeri alanda hareketlilik söz konusu olabilir. Oldukça gergin zamanlara giriyoruz!
Kasım
Yılın en dikkat çeken ayındayız! Ayın ilk günlerinde önemli kararlar, anlaşmalar, yaptırımlar dikkat çekiyor. 13 Kasım tarihinde çok önemli bir güneş tutulması var. Ayın ikinci yarısı ekonomik, politik ve askeri alanda oldukça hareketli gözüküyor. Başka ülkelerle ilişkilerde gerginlikler yaşanabilir, önemli kararlar almak ve yaptırımlar uygulamak durumunda kalabiliriz. 28 Kasım tarihindeki ay tutulması civarında uluslararası ilişkilerde önemli stresler yaşanabilir.
Aralık
Ayın başlarında stres ve gerginlik tırmanıyor. Ay ortalarına doğru ekonomik alanda destekleyici etkiler devreye giriyor. 20’leri civarında gergin etkiler hakim. Ay sonlarında nispeten rahatlatıcı etkiler var. İçinde bulunduğumuz bölgede yaşanan stresler neticesinde liderliğimizi ortaya çıkaracak durumlarla karşılaşabiliriz. İyi dengeleyebilirsek avantajlı hale gelebiliriz.
Ülkemiz ve tüm dünya için her şeyin daha iyiye gitmesi en büyük dileğimiz. Ama sadece dilemekle olmuyor! Bunu sağlamak için her birimize iş düşmektedir. Bu bizlerin pasif ve izleyici değil, aktif ve katılımcı olmamız, her şeyin daha iyice gitmesi için işbirlikçi hareket etmemiz gereken çok önemli bir dönemdir.
Öner DÖŞER
31 Aralık 2011
ASTROLOJİ OKULU, Caddebostan