3 Temmuz haftası KIZGIN DOLUNAY
Önümüzdeki haftanın en dikkat çekici göksel olayı 9 Temmuz Pazartesi sabahı gerçekleşecek dolunay hiç kuşkusuz. Astrolojide yeniay ve dolunay dönemleri çok önemsenir. Yeniaylarda başlayan olay ve girişimlerin, dolunayda görünür hale geleceği düşünülür. Zira yeniayda Ay karanlıktır, görünmez durumdadır. Bir şeyler başlamıştır, ama henüz ne olduğu belirgin değildir. Dolunayda Ay’ın ışığı maksimumdadır. Her şey görünür durumdadır. İki hafta kadar bilerek veya bilmeden başlangıcı yapılmış olan şeylerin, artık görünür sonuçlarının alınması zamanı gelmiştir…
Konuyu astrolojik açıdan detaylı bir şekilde ele alma kısmına geçmeden evvel dolunay hakkında biraz bilgi paylaşmak istiyorum…
Biyolojik olarak etkileniyoruz
Her dolunay döneminde Dünyanın alanında ekstra iyonizasyon olur ve biyolojik hayat daha fazla etkilenir. Bu esnada pozitif iyon girişi geçici olarak daha fazla olduğundan, insanlar ve hayvanlar üzerinde yarattığı etki daha fazla ve rahatsız edicidir. Bazı bilim insanları dolunay zamanlarında geniş bir elektromanyetik dalga yelpazesinin insanı sürekli bir bombardımana tuttuğunu bildirmektedir. Dünya negatif yüklüdür, ama dolunayda pozitif yüklü hale gelir. Çünkü Ay, Güneş’in enerjisini Dünya’ya yansıtır. İnsanlar da negatif yüklü olduklarından bu değişiklikten etkilenirler ve bu bazı kişilerde rahatsızlığa neden olur. Bunun yanı sıra, genelde dolunay gökyüzünü berraklaştırır, temizler.
Doğal Afetler ve ay fazları
Ay’ın Dünya üzerindeki çekim gücü Güneşinkinin iki buçuk katıdır. Her ay fazı hava durumunu değiştirici bir etki yapar, bu; kuraklık, kasırga, tornado ya da şimşek olabilir. Bazı araştırmalar yeni ay ya da dolunay sonrasında %10 daha fazla yağış olduğunu, bazen de bu döneme denk gelen Ay’ın perigee ve apogee (Dünyaya en yakın ve en uzak) dönemlerinde tropik fırtınaların kasırgaya dönüşebileceğini göstermektedir.
Araştırmacı ve yazar Ken Ring Ay’ın hareketlerinin deprem tahminleri için de kullanılabileceğini söylemektedir. “Predicting the Weather by the Moon” adlı kitabında Ay’ın ekvatorun kuzey ya da güneyindeki maksimum deklinasyonlarında olduğu dönemlerin depremsel açıdan riskli dönemler olduğunu yazmaktadır. Ay bu pozisyonlarda yaklaşık 3 gün kalır ve buradayken tektonik plaklara önemli bir gerilim uygular. Astrolog Ed Tamblin incelediği 14 önemli deprem örneğinin 12’sinde Ay’ın ekvatorun kuzeyinde olduğunu fark etmiştir.
Dolunayın, Dünya’nın manyetik alanında ek bir dengesizliğe neden olduğu bilinmektedir.
Dolunay döneminde, Dünyanın elektromanyetik alanında ekstra iyonizasyon olur. Bu dönemde Ay, Dünyanın arkasındaki manyetik kuyruktadır ve buradan yaklaşık 4 günde çıkarak manyetik kuyrukta akıma neden olur. Bu akım Dünyaya çarparak bir çeşit manyetik fırtına oluşturur. Yeniay döneminde Ay, Dünya ve Güneş arasına girdiğinden fiziksel varlığı Güneşten gelen partiküllerin akımını keser ve jeomanyetik bozukluklar olur. Dünyanın merkezi yakın zaman önce uyarılmışsa Ay’ın bu fazlarında deprem olasılığı daha fazladır. Depremlerle ay fazlarının ilişkisini incelediğimizde yeni ayın dolunaydan daha etkili olduğunu görürüz. Bunun nedeni yeniay döneminde Ay’ın ve Güneşin Dünyanın aynı tarafında olması, beraber ve aynı hizada olmaları olabilir. Halbuki dolunay döneminde Dünyanın karşıt taraflarındadırlar, bu da kavuşumlarda çekim gücünün daha etkili olduğunu göstermektedir.
Yeniay olsun, dolunay olsun, doğal afetlerle ilgili tahmin yürütmek açısından Ay ve Güneş’in diğer gezegenlerle açılarına bakılmalıdır. Doksan ve yüz seksen derecelik açılar ve sert karakterde gezegenler işin içerisinde olduğunda, doğal afet riski daha fazladır. 9 Temmuz sabahı Ay-Güneş karşıtlığının kesinleştiği anın astroloji haritasında gördüğümüz üzere, Mars-Plüton karşıtlığı işin içerisindedir ve büyüteç etkisi gören Jüpiter bu karşıtlığa doksanar derecelik açılar yaparak olaya dahil olan bir diğer aktördür. Aşağıda dolunay haritasını görmektesiniz.
Dolunay esnasında Güneş ve Mars Yengeç burcunda, Ay ve Plüton Oğlak burcunda yerleşmektedir. Su elementi burçlardan biri olarak Yengeç burcu sular ve denizlerle ilgili şeyleri temsil eder. Gemiler, gemiciler, balıkçılar, denizde yaşayan hayvanları da bu kapsama alabiliriz. Buna mukabil toprak elementi burçlardan biri olan Oğlak topraklar, karalar, binalar, zeminde bulunan şeyler, inşaatlar, tarım ve ziraat, ekonomi ve ekolojiyle bağdaştırılır. Bu burçların ekseninde gerçekleşecek dolunay, saydığımız bu alanlarla zorluklara, krizlere, kritik durumlara işaret ediyor olabilir. Mars’ın giderek etkili olacağı bir dönemdeyiz. Youtube’da yapacağım canlı yayında bu konuda bilgiler vereceğim. Ama giderek artabilecek yangınlara bir kez dikkat çekmek istiyorum.
Adalet arayışı
Öncü burçlarda gerçekleşen T-kare açı kalıbının odak noktasında bulunan Jüpiter adaleti ve eşitliği temsil eden Terazi burcunda yer aldığından, bu dolunayın vurguladığı önemli mesajlardan bir tanesi “adalet arayışı”.
Ankara için çizdirilmiş astroloji haritasında Jüpiter’in 3. Eve denk düştüğünü görüyoruz. Diğer sembolik anlamlarının yanı sıra 3. Ev basın ve basın mensuplarını, gazetecileri, yazarları, ülkenin ulaşımını, yolları temsil eder. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 16 Haziran’da saat 11:10’da Güvenpark’ta başlattığı yürüyüşün (Güneş-Satürn karşıtlığının kesinleşmesinin bir gün sonrasında) 9 Temmuz Pazar günü tamamlanacağı söyleniyor. Yazımın girişinde de bahsettiğim gibi, dolunaylar daha evvelce başlatılmış işlerin tamamlanmasını, sonuçlarının görülmesini ifade eder. Tabii bu yürüyüş ile ilgili konular basında önemli yer buldu ve dolunay gününde de (9 Temmuz) hayli önemli yer bulacağını, çok şey yazılacağını ve söyleneceğini tahmin edebiliriz ki astroloji haritası da aynı şeyi göstermekte. Dolunay esnasında tam Doğu ufkunda bulunan Merkür de yine gazeteciler, yazarlar, basın mensupları, haberler ve önemli açıklamalara dikkat çekmekte.
Aslan burcunun Yükselende olması yönetici figürlerine ve idari işlere atıfta bulunurken, Yükselen yöneticisi Güneş’in haritanın 12. Evine denk düşüyor olması, cezaevleri, hastaneler gibi alanlara, bu yerlerde bulunan tanınmış kişilere ya da idari pozisyon tutan kişilere dikkat çekmekte. Mars’ın da bu alanda bulunuyor olması, agresyon ve mücadele işaretçisi. 12. Evin bir diğer anlamı da perde arkasında dönen işler, gizli işbirlikleri, düşmanlıklardır. Güneş ve Mars’ın burada Yengeç burcunda yerleşimleri, aleyhimizde güç kullanmak isteyen düşmanlarımızı sembolize ediyor olabilir. Bu kavuşumun hartanın 6. Evindeki Ay-Plüton ikilisiyle karşıt açısı, silahlı kuvvetlerimizin ve güvenlik güçlerimizin dikkatli ve uyanık olması gereken bir süreçte olduğumuzu gösteriyor olabilir.
Dolunayın ülkemiz astroloji haritasını nasıl etkileyeceğine de kısaca bir göz atabiliriz. Aşağıda bu iki haritayı üst üste izdüşürülmüş olarak görmektesiniz.
Dolunayın Türkiye astroloji haritasının 1/7. evler eksenine oturuyor olması ve haritamızdaki önemli gezegenlerle irtibat kuruyor olması, ülkemiz açısından önemli bir zaman diliminden geçmekte olduğumuza işaret etmektedir. Karşıtlıklar fikir ayrılıklarını, zıtlaşma eğilimini, kutuplaşma riskini gösterir. Bu karşıtlıkların astroloji haritamızda Terazi burcunda yer alan Merkür-Satürn kavuşumu tetikliyor olması, hak ve adalet, eşitlik konularında agresyona işaret ediyor olabilir.
Politik krizler
Oğlak burcundaki bu kızgın dolunay civarındaki günlerde gerek iç politikada, gerekse uluslararası politikada işler kolay ilerlemeyecek muhtemelen. Krizlere davetiye çıkaran bir zaman diliminde olduğumuz aşikar.
Dolunay esnasında Ay’ın birleştiği Rukbat yıldızı Avusturalyalı astrolog Bernadette Brady’e göre “kendi doğruları yönünde inatla ilerleme; sabitlik, durağanlık, katılık ve kıpırdamazlık” göstergesidir. Katı bir inatçılığa sebep olabilir. Lider konumundaki kişileri temsil eden Güneş’in Mars ile kavuşumu ve Plüton ile karşıt açısını da buna eklersek, lider pozisyonu tutan kişiler arasında inatlaşma ve olayları-işleri kendi tarafına çekme yönünde ısrar etmeleri ve esneklik göstermemeleri yüzünden politik krizler yaşanabileceğini öngörebiliriz.
Dolunayın irtibat kurduğu gezegenlerin temsil ettiği olaylar üzerinde adeta bir büyüteç etkisi yarattığını hatırlatmakta fayda var. Mademki bu dolunay Mars-Plüton karşıtlığını tetikliyor, bu karşıtlığın temsil ettiği şeyleri de büyütecektir. Bu karşıtlık en güçlü arzuları gerçekleştirmek için güçlü bir tutku eğilimine işaret eder. Gücünü ortaya koymayı engelleyen bütün potansiyeller üzerine yüklenmek, onları yıkıp geçmek ya da yok etmek arzusu güçlüdür böylesi dönemlerde. Uluslararası ilişkilerde güç çekişmeleri artar, işgaller, devrimler, hükümetleri düşürmeye-çökertmeye yönelik girişimler görülebilir.
Dolunay esnasında Mars’ın Pollux yıldızının izdüştüğü derecede bulunduğunu görüyoruz. Avustralyalı astrolog Bernadette Brady’e göre Pollux, acı veren içgörülerle gelen bilgeliği, öğrenmenin ve keşfetmenin sancılı sürecini simgeler. Acı çekmek yoluyla anlayış, idrak veya bilgelik verir. Zorlu durumlarda kalmayı, daha olumlu koşullara ulaşmak için verilen mücadeleyi anlatır. Kişisel başarı, kendi karanlık yönlerini keşfetmekle gelecektir. Brady’e göre Pollux’un aktif olduğu zamanlarda kanunların problematik taraflarına yönelme eğilimi vardır, odak daha ziyade kanunun gölge veya zorlu tarafına kayacaktır ve daha iyice ulaşmak amacıyla mücadele söz konusu olacaktır. Bu yıldız Ptolemy’e göre Mars karakterindedir; Alvidas’a göre Ay, Mars ve Uranüs karakterindedir. Robson’a göre zeki, becerikli, cesur, yiğit, korkusuz, zalim ve sert bir mizaca; dövüşmekten hoşlanmaya, başkalarının kötülüğünü istemeye yol açar ve zehirlerle ilişkilidir. Transit Mars’ın Pollux ile kavuşumunun etkili olacağı 10 Temmuz civarında ve Güneş’in Pollux ile kavuşumunun etkili olacağı 15 Temmuz civarındaki günlerde bu zorlu enerjiler daha aktif olacak, şimdiden dikkat çekmek ve uyarmak isterim!
Kontrol edilmesi zor, yoğun, derin ve agresif
Mars-Plüton karşıtlığını tetikleyecek ve yansıtacak 9 Temmuz dolunayını “Kontrol edilmesi zor, yoğun, derin ve agresif” olarak tanımlamak yerinde olacak sanırım. Mars ilişkili yeniay ve dolunayların en etkili olanlarından biri ve üstelik Plüton’un da işin içerisinde olduğu, şiddet ve gerginliklere, güç savaşlarına meylettiren bir dolunay! Derin duygularımızın, tutkularımızın, arzularımızın afişe olacağı bir dolunay! İçgüdülerimizin hareketlerimize yön vereceği bir zaman dilimindeyiz ve bilinçsizce, körü körüne ilerlemekte diretirsek, hem kendimize hem de başkalarına zarar verebiliriz.
Mars-Plüton karşıtlığının etkili olduğu bugünlerde her zamankinden daha agresif tepkiler vermeye yatkınlık gösterebiliriz. Güdüsel davranma eğilimimiz, rasyonel ve bilinçli yanlarımızı örtebilir. Böylelikle kontrolden çıkabiliriz ve istenmeyen durumlarla karşılaşma ihtimalimizi arttırabiliriz.
Öncelikle içimize bakmalıyız. Bu sıralar bizi öfkelendiren şeyleri keşfetmek için kendimize biraz vakit ayırmalıyız. Meditasyon yapmak ya da öylece oturup düşünmek, odaklanmak, daha ileri safhasında tefekküre dalmak şeklinde de olabilir bu. Bu sıralar üzerinde uğraştığımız, yapmaya çalıştığımız şeyler konusunda kontrolden çıkıp kendi ellerimizle bir şeyleri yıkmamak için, kendi yıkıcı yönlerimizle önceden yüzleşmemizde, iç hesaplaşmalar yapmamızda fayda var…
Sonra pek tabii ki etrafımızdaki kişilere bakmalıyız. Bizde bu duyguların ortaya çıkmasına vesile olan ya da güncel tabiriyle bizi tetikleyen kişiler kimler? Bize nasıl bir mesaj vermek istiyorlar* Bize hangi yönlerimizi gösteriyorlar? Yani hangi niteliklerimize ayna oluyorlar? Bunları cevaplamaya çalışabiliriz.
Kendimizle başa çıkmamız, bilinçli olmamız sayesinde mümkün olabilir. Ama başkalarıyla her zaman başa çıkamayız, bu bir gerçek. İşte böylesi bir durumda en iyisi “uzak durmak” olmalıdır. 9 Temmuz civarındaki günlerde madden ve manen tehlike ve risk arz eden kişilerden ve ortamlardan uzak durmak isabetli olacaktır. Hele ki kendinize hakim olamayacağınızı düşünüyorsanız…
İlişkilere dikkat!
Dolunaylar duygularımızın zirve yaptığı, güdüsel davranma eğiliminin tavan yaptığı zamanlardır. Dolunayın sert karakterde gezegenlerle ilişkili olduğu zamanlarda duygusal problemler devrededir ve bunun ilişkilere yansıma ihtimali çok güçlüdür. 9 Temmuz dolunayı ciddi ilişki problemleri yaratabilir, özellikle de bir şeyler kontrolden çıkarsa…
Güneş ve Mars Yengeç burcunda, Ay ve Plüton Oğlak burcunda iken gerçekleşecek bu dolunay, hem aile içi ilişkilerde hem de iş ilişkilerinde gerginliklerin tırmanabileceğini düşündürüyor ister istemez. Her iki kutup arasında da kalabiliriz. Yani iş-aile veya dışa dönük hayatımız-özel hayatımız arasındaki dengeyi tutturmakta zorlanabiliriz. İşe fazla abanabiliriz veya aileye fazla vurgu yapabiliriz. Eğer yapabilirsek, ortayı bulmak en iyisi olacaktır pek tabii ki…
T-kare açı kalıbının odak noktasındaki Jüpiter Terazi burcunda olduğundan, her türlü bire bir ilişkilerimizde sıkışmalar yaşayacağımızı gösteriyor. Üstesinden gelmek bize kalmış… Bu dolunayı kendimizi daha iyi bir şeye dönüştürmek için bir fırsat olarak da görebiliriz. Hayatımızdan temizlenmesi gereken bir şeylerin de zamanı gelmiş olabilir üstelik. Önce şer gibi gözüken şeyler, sonradan hayra dönüşebilir.
Dolunay esnasında Merkür ve Venüs gezegenleri altmış derecelik uyumlu bir açıda olacaklar. Bu uyumlu açı, zorlu etkilerle baş etme veya doğru yönlendirme açısından ipuçları sunmaktadır. Agresyondan ve gerginlikten uzak kalmak için müzik ve dans başta olmak üzere, tüm sanatsal aktiviteleri önerebiliriz. Sevdiklerimizle bir araya gelmek, hoş sohbetler yapmak, eğlenceler düzenlemek de iyi bir fikir olabilir. Ayrıca birbirimize sevgimizi beyan etmek, ne kadar değerli bulduğumuzu hatırlatmak da iyi bir yol olabilir. Sevgi enerjisi agresyonun ve endişenin bir numaralı panzehiridir unutmayalım!
Tutkuyla başarıya odaklanmak
9 Temmuz dolunayı Oğlak burcunda gerçekleşecek. Oğlak burcu Dünya Astrolojisindeki genel anlamıyla “İş ve başarı odaklıdır”. Hedef koyar ve başarıya ulaşmak için gereken her şeyi yapar. Dolunay esnasında Ay’ın Plüton ile kavuşuyor olması işin içerisine “tutku” ve “ölsem de geri dönmem bu yoldan” sloganlarını eklemekte adeta!
Hedefine ulaşmak için gayret göstermek veya tutkuyla işine asılmak suç değil elbet. Lakin dengeyi iyi ayarlamak lazım, zira hedefimize ulaşacağız, zirve yapacağız diye başkalarının tepesine basmamız gerekmiyor! Hedeflerimize ulaşırken soğukkanlıca acımasızlaşmaktan uzak durmaya özen göstermeliyiz. Başkalarının duygularını ve ihtiyaçlarını göz ardı etmemeliyiz. Başkalarını incitmeden başarıya ulaşmamız mümkün, bunun için duygularımıza ayar çekmemiz, elimizi vicdanımıza koymamız gerekecek…
Ay’ın Plüton ile kavuşumunun başrol oynadığı (dolunayın hemen ardından Ay’ın ilk hareketi Plüton ile kavuşum) bu dolunay bir şeyleri yeniden yapılandırmak üzere mücadele vermemiz gerekeceğini gösteriyor. İstediğimiz gibi gitmeyen bir şeyler olduğunda, kendimizi gelişen yeni şartlara adapte edebilmeliyiz.
Bu konularda daha fazla bilgiyi 2 Temmuz Pazar gecesi 21:30’da Youtube’da Astroloji Televizyonu kanalında yapacağım. Burçlar üzerinden değerlendirmelerde de bulunacağım. Canlı yayına katılabilir ya da daha sonra arşivden izleyebilirsiniz. Ücretsiz ve herkese açık olan kanala abone olmak için tıklayınız www.youtube.com/user/astrolojitelevizyonu
SORU ASTROLOJİSİ DERSLERİ BAŞLIYOR!
3 Temmuz Pazartesi gecesi yeni bir eğitimimiz başlıyor! Üç ay sürecek bu eğitim haftada bir gün, online olarak, 20:30-22:45 saatleri arasında yapılacak.
İşten ayrılmalı mıyım? Tayinim çıkacak mı? Köpeğim iyileşecek mi? Yollarımız tekrar kesişecek mi? Günlük hayatımızda buna benzer sorular sorarız. Soru Astrolojisi (Horary) bu türde sorulara cevap üretmeye yönelik bir branştır…
En azından temel seviyede astroloji bilgisine sahip kişilerin de katılabileceği bu eğitim hakkında bilgi için [email protected] adresimize müracaat edebilir 0532 284 89 79 numaralı telefondan bizi arayabilirsiniz.
Haftanın günlere göre detaylı değerlendirmelerine gelince…
Pazartesi günü boyunca Ay Akrep burcunda ilerliyor. Ülkemizin geleceği, gençlerimiz ve çocuklarımızla ilgili konuların gündemde daha fazla yer bulacağı bir gündeyiz. Gün genelinde etkili olacak Ay-Güneş üçgeni, önemli ve etkili pozisyondaki kişilerle görüşmeler, başvurular açısından isabetli bir günde olacağımızı gösteriyor. Kadın erkek ilişkileri açısından da verimli, destekleyici etkilerin ağırlık kazandığı bir gündeyiz. Gece saatlerine doğru etkinleşecek Ay-Neptün üçgeni, karşılıklı fedakarlık ve empatinin ilişkilerimize olumlu yansıyacağını düşündürüyor. Ruhsal ve ilahi konularla ilgilenmek açısından harika bir akşamdayız, değerlendirebiliriz!
Salı günü boyunca Ay Akrep burcunda ilerliyor. Genel olarak rahat bir akış var. Sevgilerimizin bize doğru yolu göstereceğinden yola çıkarak, önemi iş ve girişimlerimizde başkalarından ziyade kendi iç sesimizi dinlememizde fayda var diyebiliriz. Gün boyunca etkili olan Venüs-Kiron altmışlığı, özel ilişkiler açısından daha evvel bizi yaralayan şeyleri giderebileceğimizi, sevginin şifalandırıcı gücünü gösteriyor adeta! Ay’ın Plüton ile altmış, Mars ile üçgen açılarının etkili olduğu sabah saatlerinde girişeceğimiz işlerde kendimizi daha güçlü ve etkili ifade edebiliriz. Efor ve cesaret gerektiren ya da derin araştırmalara dayalı ve dayanıklılık isteyen işlerde başarı şansımız yüksek, farkında olalım. Ay’ın Merkür ile uyumlu üçgen açısını etkinleştireceğini göz önüne alırsak, önemli görüşme ve toplantılar, anlaşmalar, imza gerektiren işler, ticari girişimler açısından günün ikinci yarısını da kullanabiliriz.
Çarşamba gününe geçişte henüz Akrep burcunda ilerleyen Ay, sabaha karşı Merkür ile uyumlu üçgen açısını kesinleştirmesinin ardından boşluğa giriyor (04:34) ve birkaç saat süren boşluğun ardından 08:07’de Yay burcuna geçiyor. Bu geçişle birlikte günlük işlerimizle ilgili konularda ivme kazanıyor ve hareketleniyoruz. Venüs’ün İkizler burcuna geçişiyle birlikte (03:11) ilişkilerde iletişim trafiği de hızlanmaya başlıyor. Ay’ın Venüs ile karşıt açısının kesinleştiği sabahın erken saatlerinde özel ilişkilerde dikkatli olmamızda, patavatsızca ve özensizce konuşmaktan uzak durmamızda fayda var! Gün boyunca etkili olacak Merkür-Uranüs karesi de, aklımıza geleni söylemek veya yapmak ya da düşüncesizce eylemlerimiz yüzünden başımızın ağrıyabileceğini gösteriyor. Öte yandan, bizi zorlayan ve şartları değiştiren olaylar karşısında yeni ve parlak fikirler ortaya koymaya yönelik bir atmosfer de oluşabilir. Günün ikinci yarısından daha etkili olacak Merkür-Kiron altmışlığı, daha evvelce bizi yaralayan ya da zorlayan konularda yaramızı sarmamıza yardımcı olacak fikirler de üretebileceğimizi gösteriyor.
Perşembe günü boyunca Ay Yay burcunda ilerliyor. Ülkemizin güvenliğini ve güvenlik güçlerini ilgilendiren konuların ön plana çıkacağı bir gündeyiz. Sabaha karşı 03.19’da Merkür Aslan burcuna geçiyor. Geleceğimizi ilgilendiren konularda kararlılık ve netlik kazanmaya başlıyoruz. Fikirlerimizi daha cesaretli ve açık biçimde ortaya koyabiliriz. İletişim becerilerimizi daha aktif ve kendine güvenli bir şekilde kullanabiliriz. Ay-Neptün karesi ve Ay-Jüpiter altmışlık açısının etkili olduğu öğle saatleri civarında inandığımız değerler ve ideallerimiz konusunda önemli gelişmeler yakalayabiliriz. Güneş’in de hem Neptün, hem de Jüpiter ile açılarının aktif olması bu temayı gün geneline de yayıyor. Ruhsal, manevi, ilahi konulara odaklanmak, geleceğe yönelik ideallerimiz konusunda bazı girişimler yapmak ya da en azından imgeleme çalışmaları yapmak, yardımlaşmak, başkaları için iyi bir şeyler yapmak açısından çok güzel bir zaman dilimindeyiz. Değerlendirebiliriz.
Cuma gününün büyük çoğunluğunda Yay burcunda ilerleyen Ay, inandığımız değerler ve idealler uğrunda fikir ve görüşlerimizi açıkça beyan etme eğilimi göstereceğimiz bir günde olduğumuzu işaret ediyor. Sabah saatlerinde etkili olan Ay-Satürn kavuşumu, güne biraz tutuk başlayacağımızı düşündürüyor. Öğle saatlerinden itibaren ise Ay-Uranüs üçgeninin etkisi devreye giriyor, hem rahatlıyor, hem de hızlanıyoruz. Bu açının kesinleşeceği 17:11 sonrasında boşluğa giren Ay, saat 20.44’te Oğlak burcuna geçinceye kadar boşlukta ilerleyeceğinden, önemli iş ve girişimlerimizi bu zaman aralığına bırakmayabiliriz. Ay’ın boşlukta olması kötü bir durum değildir, ama netlik eksikliği, belirsizliği, kararsızlığı ifade eder. Gün boyunca etkili olacak Merkür-Venüs altmışlığı, hoş sözler sarf ederek gönüllere girebileceğimizi işaret ediyor. Önemli iş görüşmeleri veya duyurularını ya da anlaşmaları öğle sonrasında bu açının en etkili olduğu zaman diliminde yapabiliriz.
Cumartesi günü boyunca Ay Oğlak burcunda ilerliyor. Ay’ın kesinleşen bir açısı yok. Ama gün genelinde yerine getirmekle mükellef olduğumuzu sorumluluklarımızın ön plana çıkacağını söyleyebiliriz. Yakınlaşmakta olan Ay-Neptün altmışlığı, akşam saatlerinden itibaren daha keyifli, rahat akan bir atmosferde olabileceğimizi düşündürüyor.
Pazar günü boyunca Ay Oğlak burcunda ilerliyor. Geleceğimizi ilgilendiren konularda veya hedeflerimizi bağlayan temalarda önemli gelişmelere açık olduğumuz bir gündeyiz. Sabaha karşı saatlerde henüz Ay-Jüpiter karesinin enerjimizi yükselten etkileri devrede olacak. Sabah 07:06’da Ay-Güneş karşıtlığının kesinleşmesiyle birlikte dolunay enerjisi de zirveye varıyor! Ay’ın Plüton ile kavuşumunun etkili olacağı sabah saatlerinde gergin, çekişmeli bir atmosfer söz konusu olabilir. Ay-Mars karşıtlığının etkili olduğu öğle sonrası ve akşam saatleri arasında agresyon, rekabet, karşı duruş enerjisi hakim gözüküyor. Kazalara, sakarlıklara açık bir zaman dilimindeyiz, dikkat! Öte yandan, dolunayı Mars-Plüton karşıtlığını çalıştıracak olması, sert ve şiddete yönelik olaylarla karşılaşma ihtimalini çoğaltıyor. Sadece ülkemizle sınırlı değil, dünya genelinde geçerli bu türde yorumlar malum. Havaların ısınmasıyla birlikte artan yangınlara, bu dolunay vesilesiyle bir kez daha dikkat çekmek isterim.
Sevgi, ışık ve umutla!
Öner Döşer, AMA, MAPAI, ISAR Cap
Profesyonel Astroloji Organizasyonu (OPA) Türkiye Temsilcisi
2 Temmuz 2017, Pazar
Burgaz adası